Merhaba arkadaşlar, sizlere yaklaşık bir senedir haşır neşir olduğum bu sağlıklı uzun yaşamın kaynağından bahsedeceğim. Kefir Kafkaslardan geldiği söylenen taneleri karnıbahara benzeyen bir mikroorganizma topluluğu. Ben bütün aileye yedirmeye çalışıyorum bazen bunun için güç kullanıyorum ama olsun:) Yemediklerinde yoğurda karıştırarak yemeklerle servis ediyorum:)
Biz bu sevimli içecekle eşimin bir arkadaşı vasıtasıyla tanıştık. Yapımına gelince, bir litre sütü kalorifer peteğinin üzerine koyuyorum (kutu sütlerle olmuyor, taze şişe sütü gerekiyor) el yakmayacak derecede ılınınca kefir tanelerini resimde gördüğünüz ördüğüm keseye koyup ağzını sıkıp sütün içine ipi dışarıda kalacak şekilde sarkıtıyorum. Cam ve kapağı metal olmayan bir kavanoz tercih edilmeli. (Kese örmek yerine kefir taneleri süte koyup sonra süzerek alabilirsiniz.) 24-26 saat bekletip tüketiyoruz. Eğer ekşi olmasını isterseniz daha fazla da bekletilebilir. Hepinize sağlık dolu günler dilerim.
[Kefirin faydaları: Kefir tümör oluşumunu engellemekte ya da var olanın ilerlemesini azaltmaktadır. iştahsızlık, uykusuzluk, verem ve böbrek hastalıklarında, bronşit ve astımda, ekzema tedavisinde kullanıldığı belirtilmektedir. Hücre yenileme özelliğine sahiptir. Kandaki kötü kollestrolü azaltır, tansiyonu düşürür, idrarı sulandırır, vücuttan atılması gereken maddelerin gidişini kolaylaştırırır, bağırsak hareketlerini hızlandırır, bulaşıcı, sarılık , eklem hastalıkları, ishal , kabız , kan kaybı, idrar torbası hastalıları, doğum sorunları, şekeri düşürür, kanseri geciktirir. Sinirsel rahatsızlıklara, iştahsızlık ve uykusuzluk için de yararlı olmaktadır. Ülser, yüksek tansiyon , bronşit, astım hastalarının tedavisinde de kullanılmaktadır. Proteince zengin oluşu nedeni ile kefir hastalar ve çocuklar için de önemli bir besindir. Kaynak: wikipedia ]
-------------------------------------------------------
Sevgili Optio tarafından sobelenmiş, Tuba tarafından mimlenmiş bir insan olarak bilmiyorum ki ne yazsam:)
- Dürüstlük benim için en önemli meziyettir, rikarlıktan nefret ederim. Hatta bu yüzden başıma olmadık işler gelir. Çünkü arkadan konuşmak yerine yüzüne söyleyince insanlardan çok farklı tepkiler görebiliyorum:)
- Çok konuşmam, "söz gümüşse sükut altındır" sözünü benimseyenlerdenim.
- Evime çok bağlıyımıdır, hatta bu beni içine kapanık biri gibi gösterir oysa evimde bulduğum mutluluk ve huzuru hiç biryerde bulamadığımdadır.
- Eşim ve çocuklarım hayata sıkı sıkıya tutunmamı, geleceğe umutla bakmamı sağlayan nedenlerin başında gelir. Kızımla sinemaya yemeğe resim sergilerine gitmek alışveriş yapmak, oğlumla futbol ve boks maçlarını seyretmek, eşimle de siyasetten konuşmak,yeni yerler görmek; kısacası hayatı paylaşmak yegane şeylerdir benim için.
- Gülmek, gülümsemek benim için çok önemlidir, hayata daha pozitif bakabilmek için..
- Okumayı çok severim beni bıraksanız saatlerce kitaplara gömülü yaşarım.
- Yeni şeyler öğrenmeyi, denemeyi, farklı fikirlere açık olmayı severim. Eve internet aldığımızda bu hale gelebileceğimi bilmiyordum ama zamanla ben de internetten kopamaz hale geldim sanırım en önemli örnek bu.. Blogun yeni arkadaşlıklara, farklı yerleri görüp kültürlerini, yemeklerini öğrenmeme vesile olması beni çok mutlu ediyor.
- Blogtan da belli olduğu gibi mutfakla haşır neşir olmak, farklı lezzetleri denemek beni hem mutlu eder hem rahatlatır.